Sepetim (0) Toplam: 0,00TL
%25
Yeni
İCRA VE İFLAS HUKUKUNDA TASARRUFUN İPTALİ DAVASI Emre Cem Çalışkan

İCRA VE İFLAS HUKUKUNDA TASARRUFUN İPTALİ DAVASI

Liste Fiyatı : 1.200,00TL
İndirimli Fiyat : 900,00TL
Kazancınız : 300,00TL
Taksitli fiyat : 6 x 174,30TL
Havale/EFT ile : 882,00TL
9786255569523
604089
İCRA VE İFLAS HUKUKUNDA TASARRUFUN İPTALİ DAVASI
İCRA VE İFLAS HUKUKUNDA TASARRUFUN İPTALİ DAVASI
900.00

İcra ve İflâs Kanunu’nun 278., 279. ve 280. maddeleriyle ilgili anayasal denetim
süreçlerine ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarına da yer verilmiştir.
Bu çerçevede şu sorunlu alanların da incelenmesi söz konusu olmuştur.
Dava Şartları ve Aciz Vesikası: Aciz vesikasının, tasarrufun iptali davası
için bir özel dava şartı olup olmadığı ve bu belgenin ne zaman sunulması gerektiği,
doktrinde ve uygulamada yoğun tartışmalara neden olmaktadır. Bu konuda
farklı yaklaşımlar ortaya konmuş, Yargıtay kararlarında ise çeşitli uygulamalar
benimsenmiştir.
Muvazaa ve Hileli İşlemler: Borçlunun, alacaklılardan mal kaçırma amacıyla
yaptığı muvazaalı veya hileli işlemler, tasarrufun iptali davalarında en sık
karşılaşılan sorunlardır. Bu tür işlemlerin tespiti ve iptali için ispat yükünün nasıl
yerine getirileceği, davanın başarısı üzerinde doğrudan etkili olmaktadır.
Yargılama Sürecinde Bekletici Meseleler ve İhtiyatî Haciz: Tasarrufun
iptali davalarında, yargılama sürecinin uzamasına neden olan bekletici meseleler,
ihtiyatî tedbir talepleri ve icra prosedürleri gibi konular, hem alacaklıların hem de
borçluların hak kayıplarına yol açabilmektedir. 

İptal Sebeplerinin Yorumu ve Uygulama Sorunları: İcra ve İflâs Kanunu’nun
278., 279. ve 280. maddelerinde düzenlenen iptal sebeplerinin uygulamadaki
yorumu ve sınırları, alacaklıların bu davadan yararlanabilmesi açısından
büyük önem taşımaktadır. Özellikle üçüncü kişilerin iyi niyeti, iptal davalarında
sıklıkla karşılaşılan tartışmalı konulardan biridir.
Tasarrufun İptalinin Sonuçları ve Alacaklı Haklarının Korunması: Tasarrufun
iptali sonucunda elde edilen malların veya paraların paylaştırılması, alacaklılar
arasında öncelik sırasının belirlenmesi ve ihtiyatî haciz kararlarının etkisi
gibi konular, uygulamada net bir çerçeveye oturtulamamış sorun alanlarıdır.
Tasarrufun İptali Sebeplerinin Hukuki Niteliği ve Uygulama Sorunları:
İcra ve İflâs Kanunu’nun 278., 279. ve 280. maddelerinde düzenlenen iptal sebepleri,
alacaklıların haklarını koruma amacı taşımakla birlikte, bu sebeplerin geniş
yorumlanması uygulamada bazı sorunlara yol açmıştır. Anayasa Mahkemesi,
özellikle borçlu ve üçüncü kişilerin mülkiyet hakkını ilgilendiren bazı düzenlemelerin
anayasal ilkelere aykırı olduğuna karar vererek, bu alanlarda değişiklik
yapılmasını zorunlu kılmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin İptal Kararları: Anayasa Mahkemesi’nin İİK m.
278 ve devamı maddelerinde yer alan bazı hükümleri iptal etmesi, tasarrufun iptali
davalarının hukuki çerçevesini değiştirmiştir. Örneğin, dürüstlük kuralına aykırı
düzenlemeler ve üçüncü kişilerin iyi niyetine yönelik sınırlandırmalar, mülkiyet
hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.
Bu kararların dava sürecine etkisi ve iptal edilen hükümlerle ilgili doktrindeki görüşler,
çalışmada ayrıntılı şekilde ele alınmıştır.
Üçüncü Kişilerin Haklarının Korunması: İptal edilen hükümlerden biri
olan, üçüncü kişilerin iyiniyetli tasarruflarının iptal edilmesine olanak tanıyan düzenlemeler,
özellikle borçlu ile ticari ilişki içinde olan kişiler için büyük bir belirsizlik
yaratmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda verdiği iptal kararlarının,
tasarrufun iptali davalarına etkisi detaylı şekilde incelenmiştir.
Dava Şartları ve Aciz Vesikasının Rolü: İptal kararları sonrasında, tasarrufun
iptali davasının açılabilmesi için gereken dava şartlarının yorumu ve uygulanmasında
yeni bir hukuki denge kurulması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Özellikle
aciz vesikasının dava açılabilirlik şartı olarak varlığı ve bu şartın hukuka uygun
bir şekilde düzenlenmesi, Anayasa Mahkemesi kararları ışığında yeniden değerlendirilmektedir.
Bu çalışmada, tasarrufun iptali davasının her aşaması, yukarıda sıralanan sorunlu
alanlar üzerinden ele alınmış ve çözüm önerileri sunulmaya çalışılmıştır.
Yargıtay kararları ve doktrindeki farklı görüşler ışığında yapılan bu incelemenin,
uygulayıcılar ve araştırmacılar için değerli bir kaynak oluşturmasını temenni ederim.

  • Açıklama
    • İcra ve İflâs Kanunu’nun 278., 279. ve 280. maddeleriyle ilgili anayasal denetim
      süreçlerine ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarına da yer verilmiştir.
      Bu çerçevede şu sorunlu alanların da incelenmesi söz konusu olmuştur.
      Dava Şartları ve Aciz Vesikası: Aciz vesikasının, tasarrufun iptali davası
      için bir özel dava şartı olup olmadığı ve bu belgenin ne zaman sunulması gerektiği,
      doktrinde ve uygulamada yoğun tartışmalara neden olmaktadır. Bu konuda
      farklı yaklaşımlar ortaya konmuş, Yargıtay kararlarında ise çeşitli uygulamalar
      benimsenmiştir.
      Muvazaa ve Hileli İşlemler: Borçlunun, alacaklılardan mal kaçırma amacıyla
      yaptığı muvazaalı veya hileli işlemler, tasarrufun iptali davalarında en sık
      karşılaşılan sorunlardır. Bu tür işlemlerin tespiti ve iptali için ispat yükünün nasıl
      yerine getirileceği, davanın başarısı üzerinde doğrudan etkili olmaktadır.
      Yargılama Sürecinde Bekletici Meseleler ve İhtiyatî Haciz: Tasarrufun
      iptali davalarında, yargılama sürecinin uzamasına neden olan bekletici meseleler,
      ihtiyatî tedbir talepleri ve icra prosedürleri gibi konular, hem alacaklıların hem de
      borçluların hak kayıplarına yol açabilmektedir. 

      İptal Sebeplerinin Yorumu ve Uygulama Sorunları: İcra ve İflâs Kanunu’nun
      278., 279. ve 280. maddelerinde düzenlenen iptal sebeplerinin uygulamadaki
      yorumu ve sınırları, alacaklıların bu davadan yararlanabilmesi açısından
      büyük önem taşımaktadır. Özellikle üçüncü kişilerin iyi niyeti, iptal davalarında
      sıklıkla karşılaşılan tartışmalı konulardan biridir.
      Tasarrufun İptalinin Sonuçları ve Alacaklı Haklarının Korunması: Tasarrufun
      iptali sonucunda elde edilen malların veya paraların paylaştırılması, alacaklılar
      arasında öncelik sırasının belirlenmesi ve ihtiyatî haciz kararlarının etkisi
      gibi konular, uygulamada net bir çerçeveye oturtulamamış sorun alanlarıdır.
      Tasarrufun İptali Sebeplerinin Hukuki Niteliği ve Uygulama Sorunları:
      İcra ve İflâs Kanunu’nun 278., 279. ve 280. maddelerinde düzenlenen iptal sebepleri,
      alacaklıların haklarını koruma amacı taşımakla birlikte, bu sebeplerin geniş
      yorumlanması uygulamada bazı sorunlara yol açmıştır. Anayasa Mahkemesi,
      özellikle borçlu ve üçüncü kişilerin mülkiyet hakkını ilgilendiren bazı düzenlemelerin
      anayasal ilkelere aykırı olduğuna karar vererek, bu alanlarda değişiklik
      yapılmasını zorunlu kılmıştır.
      Anayasa Mahkemesi’nin İptal Kararları: Anayasa Mahkemesi’nin İİK m.
      278 ve devamı maddelerinde yer alan bazı hükümleri iptal etmesi, tasarrufun iptali
      davalarının hukuki çerçevesini değiştirmiştir. Örneğin, dürüstlük kuralına aykırı
      düzenlemeler ve üçüncü kişilerin iyi niyetine yönelik sınırlandırmalar, mülkiyet
      hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.
      Bu kararların dava sürecine etkisi ve iptal edilen hükümlerle ilgili doktrindeki görüşler,
      çalışmada ayrıntılı şekilde ele alınmıştır.
      Üçüncü Kişilerin Haklarının Korunması: İptal edilen hükümlerden biri
      olan, üçüncü kişilerin iyiniyetli tasarruflarının iptal edilmesine olanak tanıyan düzenlemeler,
      özellikle borçlu ile ticari ilişki içinde olan kişiler için büyük bir belirsizlik
      yaratmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda verdiği iptal kararlarının,
      tasarrufun iptali davalarına etkisi detaylı şekilde incelenmiştir.
      Dava Şartları ve Aciz Vesikasının Rolü: İptal kararları sonrasında, tasarrufun
      iptali davasının açılabilmesi için gereken dava şartlarının yorumu ve uygulanmasında
      yeni bir hukuki denge kurulması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Özellikle
      aciz vesikasının dava açılabilirlik şartı olarak varlığı ve bu şartın hukuka uygun
      bir şekilde düzenlenmesi, Anayasa Mahkemesi kararları ışığında yeniden değerlendirilmektedir.
      Bu çalışmada, tasarrufun iptali davasının her aşaması, yukarıda sıralanan sorunlu
      alanlar üzerinden ele alınmış ve çözüm önerileri sunulmaya çalışılmıştır.
      Yargıtay kararları ve doktrindeki farklı görüşler ışığında yapılan bu incelemenin,
      uygulayıcılar ve araştırmacılar için değerli bir kaynak oluşturmasını temenni ederim.

      Stok Kodu
      :
      9786255569523
      Boyut
      :
      16 x 23,5
      Sayfa Sayısı
      :
      706
      Baskı
      :
      1
      Basım Tarihi
      :
      NİSAN 2025
      Kapak Türü
      :
      Karton Kapak
  • Taksit Seçenekleri
    • Paytr
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      900,00   
      900,00   
      2
      480,15   
      960,30   
      3
      326,70   
      980,10   
      4
      250,43   
      1.001,70   
      5
      204,84   
      1.024,20   
      6
      174,30   
      1.045,80   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat