Sepetim (0) Toplam: 0,00TL
%25
İBRANAME “Borçtan Aklanma Belgesi” (Uygulama ve Örneklerle) Filiz Berb

İBRANAME “Borçtan Aklanma Belgesi” (Uygulama ve Örneklerle)

Liste Fiyatı : 525,00TL
İndirimli Fiyat : 393,75TL
Kazancınız : 131,25TL
Taksitli fiyat : 6 x 76,26TL
Havale/EFT ile : 385,88TL
9786256338043
602924
İBRANAME “Borçtan Aklanma Belgesi” (Uygulama ve Örneklerle)
İBRANAME “Borçtan Aklanma Belgesi” (Uygulama ve Örneklerle)
393.75

Bu çalışma bilimsel bir çalışma değildir, Uygulamaya yönelik olarak, kıymetli okuyucularımıza pratikte kolaylık sağlayacak şekilde hazırlanmıştır. İbraname, yani borçtan kurtulma belgesi çok önemlidir. İbra, 6100 sayılı TBK'nın 132. maddesinde düzenlenmiş olup, taraflar şekle bağlı olmaksızın düzenleyecekleri bir ibra sözleşmesi ile borcu tamamen veya kısmen ortadan kaldırabilirler.

  • TBK'nın 132.maddesinde, “Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle borcu tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir.” denilmiştir. İbra ile, borcun ne miktarda ibra edildiği bir yorum meselesidir. Aksi anlaşılmadıkça, ibra borcun tamamı için yapılmıştır. (Oğuzman, M.Kemal/ Öz, Turgut: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt: 1, ...- 2012, s. 544- 548.)

Miktar içeren ibra sözleşmelerinde, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde, ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir.Miktar içeren ibranamenin çalışırken alınmış olması makbuz etkisini ortadan kaldırmaz.Buna karşılık miktar içermeyen ibra sözleşmelerinde ise geçerlilik sorunu titizlikle ele alınmalıdır. İrade fesadı denetimi yapılmalı ve somut olayın özelliklerine göre ibranamenin geçerliliği konusunda çözümler aranmalıdır.

  • İbranamenin irade fesadı ile hazırlanıp imzalatılmadığına dair, saat – tarih – adres – hazır bulunanlar (hazurun) – ve özel nitelikte açıklamalar bolca el yazısı ile yazılmalıdır.
  • Arabuluculuk Kanunu'nun 18/5.maddesine göre; “Arabulucu önünde yapılan anlaşmada ibraya ilişkin 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun 420. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Aksi kabulde arabulucu önünde tarafların anlaşması imkansız hale gelir. Nitekim 6325 sayılı Kanunun 18/5 madde hükmünde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı öngörülmüş olup, buna göre ibraya ilişkin düzenlemelerden hareketle arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerliliği değerlendirilemez. Her ne kadar Dairemizin 11.09.2019 tarihli ve 3694-13040 sayılı ilamında arabuluculuk anlaşma tutanağı ibra hükümleri çerçevesinde değerlendirilmiş ise de, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 07.07.2020 tarih ve 173 sayılı kararı ile aynı uyuşmazlıkların temyiz incelemesini yapmakla görevli Hukuk Dairesinin kapatılması ve tüm işlerinin Dairemize devredilmesi üzerine yeniden yapılan değerlendirmede yukarıda belirtilen sonuca varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir (Y. 9. Hukuk Dairesi 2022/9778  2022/9954  20.09.2022).

Uygulama yönelik örnek belgelerin ve içeriklerinin hiçbir kesinlik ve bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bu eserin hazırlanmasında büyük özveride bulunarak yardımlarını esirgemeyen, Sn. Alihan YENİPINAR’a, en derin duygularımla teşekkürü bir borç bilirim.

Eserin basımını üstlenen Platon Yayınevi çalışanlarına ve emeği geçenlere çok teşekkür ederim.

  • Açıklama
    • Bu çalışma bilimsel bir çalışma değildir, Uygulamaya yönelik olarak, kıymetli okuyucularımıza pratikte kolaylık sağlayacak şekilde hazırlanmıştır. İbraname, yani borçtan kurtulma belgesi çok önemlidir. İbra, 6100 sayılı TBK'nın 132. maddesinde düzenlenmiş olup, taraflar şekle bağlı olmaksızın düzenleyecekleri bir ibra sözleşmesi ile borcu tamamen veya kısmen ortadan kaldırabilirler.

      • TBK'nın 132.maddesinde, “Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle borcu tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir.” denilmiştir. İbra ile, borcun ne miktarda ibra edildiği bir yorum meselesidir. Aksi anlaşılmadıkça, ibra borcun tamamı için yapılmıştır. (Oğuzman, M.Kemal/ Öz, Turgut: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt: 1, ...- 2012, s. 544- 548.)

      Miktar içeren ibra sözleşmelerinde, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde, ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir.Miktar içeren ibranamenin çalışırken alınmış olması makbuz etkisini ortadan kaldırmaz.Buna karşılık miktar içermeyen ibra sözleşmelerinde ise geçerlilik sorunu titizlikle ele alınmalıdır. İrade fesadı denetimi yapılmalı ve somut olayın özelliklerine göre ibranamenin geçerliliği konusunda çözümler aranmalıdır.

      • İbranamenin irade fesadı ile hazırlanıp imzalatılmadığına dair, saat – tarih – adres – hazır bulunanlar (hazurun) – ve özel nitelikte açıklamalar bolca el yazısı ile yazılmalıdır.
      • Arabuluculuk Kanunu'nun 18/5.maddesine göre; “Arabulucu önünde yapılan anlaşmada ibraya ilişkin 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun 420. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Aksi kabulde arabulucu önünde tarafların anlaşması imkansız hale gelir. Nitekim 6325 sayılı Kanunun 18/5 madde hükmünde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı öngörülmüş olup, buna göre ibraya ilişkin düzenlemelerden hareketle arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerliliği değerlendirilemez. Her ne kadar Dairemizin 11.09.2019 tarihli ve 3694-13040 sayılı ilamında arabuluculuk anlaşma tutanağı ibra hükümleri çerçevesinde değerlendirilmiş ise de, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 07.07.2020 tarih ve 173 sayılı kararı ile aynı uyuşmazlıkların temyiz incelemesini yapmakla görevli Hukuk Dairesinin kapatılması ve tüm işlerinin Dairemize devredilmesi üzerine yeniden yapılan değerlendirmede yukarıda belirtilen sonuca varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir (Y. 9. Hukuk Dairesi 2022/9778  2022/9954  20.09.2022).

      Uygulama yönelik örnek belgelerin ve içeriklerinin hiçbir kesinlik ve bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bu eserin hazırlanmasında büyük özveride bulunarak yardımlarını esirgemeyen, Sn. Alihan YENİPINAR’a, en derin duygularımla teşekkürü bir borç bilirim.

      Eserin basımını üstlenen Platon Yayınevi çalışanlarına ve emeği geçenlere çok teşekkür ederim.

      Stok Kodu
      :
      9786256338043
      Boyut
      :
      16X23,5
      Sayfa Sayısı
      :
      340
      Baskı
      :
      2
      Basım Tarihi
      :
      2024 MAYIS
      Kapak Türü
      :
      Karton Kapak
  • Taksit Seçenekleri
    • Paytr
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      393,75   
      393,75   
      2
      210,07   
      420,13   
      3
      142,93   
      428,79   
      4
      109,56   
      438,24   
      5
      89,62   
      448,09   
      6
      76,26   
      457,54   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat