Geçmişten Geleceğe Yaşam Dünyaları ve MekanlarKastamonu Deneyimi
YEM Yayın’ın, Dr. Nurderen Özbek’in, mimarlığı “insan varlığının izlerini, değerlerini, toplumsal ve kültürel hafızasını yansıtan; insanı geçmişi, anıları ve geleceğiyle de kuşatan bir olgu” olarak ele aldığı Geçmişten Geleceğe Yaşam Dünyaları ve Mekânlar – Kastamonu Deneyimi adlı kitabı çıktı.
Sokakları, bahçeleri ve evleriyle yerleşme dokusunun oluşumundaki gündelik yaşantı izlerinin etkisini adım adım ortaya çıkaran çalışmasında, dokuyu fiziksel bir kabuk olarak korumak yerine geçmişin izlerini taşıyan ancak günümüzün yaşantısına engel olmayan bir sürdürülebilirlik için ana hatları çizmeyi hedefleyen Nurderen Özbek süreci şöyle tanımlıyor:
“Doğduğum kent Kastamonu’yu farklı bir açıdan keşfetmek için çıktığım bu yolda, geleneksel dokudaki yok olmaların bende yarattığı duyguların sadece “sokak-bahçe-ev”e ait fiziksel yapının kaybına bağlı olamayacağı, aslında onların içindeki yaşantıların dokuyu şekillendirdiği ve sıradan olmaktan çıkardığı gerçeği beni insan varlığı, hafıza ve kültüre yöneltti. Farklı toplumların, toplulukların, bireylerin kendine özgü bilinç yapıları ve değerleriyle biçimlendirdikleri yaşam çevreleri, dokuyu oluşturan farklı katmanları, çeşitliliği ve bu çeşitlilikteki uyumu ortaya koydu; sözlü tarih çalışmaları sırasındaki değerli sohbetler kentin kaybolmaya yüz tutan hafızasını yeniden canlandırdı, kent dokusundaki değişimi gözler önüne serdi. Bir yandan yaşantı boyutuyla kenti deneyimlerken diğer yandan uzak ve yakın farklı mesafe gözlemleriyle yerleşme dokusunu algılamak, yere özel karakteristik öğeleri belirlemeyi sağladı.”
Çalışmayı başlangıç aşamasından itibaren yakından bilen ve izleyen, Türkiye mimarlık eğitiminin duayen isimlerinin kitaba ilişkin görüşleri şöyle:
“….. Bir yere müdahale, aynı zamanda insana, oluşmuş yaşamlara, anılara, kimi birikimlere de müdahale anlamına gelmekte. Bu da göstermekte ki bugünün mimarlığının konuşmaları artık mimarlığın nesnesi ile sınırlı kalamamaktadır. Mimarlığı yere olduğu kadar insana ve yaşantılara içkin olarak kavramsallaştırarak çözümlemek esastır. Böylesi bir bilginin inşasına acilen ihtiyacımız var. Mimarlığın mevcut bilgisinde olmayan türden bir ucu açıklık ve kendiliğindenlik, sonsuza kadar var olmak ve zamanı durdurmuş olmak yerine var olmak-sürdürmek-belki de yok olmak, yaşamla birlikte değişmek boyutlarını içeren bir bilginin mimarlığın mevcut bilgisine katkıda bulunabileceği açık.
Nurderen Özbek, bu anlamda çok değerli bir araştırmanın peşinden gitmiştir ancak bu çok da zorlu bir yoldur. Ne yapılacağının reçetesini aramaktan çok, elimizdeki değerlere nasıl yaklaşmak gerektiğinin arayışıdır. Aceleci ve rant odaklı olmayan, sabırlı, özenli, zamana yayılan farklı yaşantıların mekânı nasıl kurduğunu bilen yeni arayışların kapısını aralamak açısından önemli bir çalışmadır.”
-Prof.Dr. Belkıs Uluoğlu
“Çok sayıda çizim ve fotoğraf kullanılarak konunun görselleştirildiği eserde, dünyanın farklı tarihi kentlerinden örnekler veriliyor, aynı zamanda Anadolu’nun Antik Dönem’den günümüze uzanan yerleşme örnekleri üzerinde duruluyor. Ardından yüzünü Kastamonu’ya dönen çalışmada, tarihi binlerce yıla uzanan bu kent, çizimler ve resimler eşliğinde kapsamlı bir şekilde canlandırılıyor. Yazar, üslubuna gerek gördükçe edebiyatı da dahil ediyor, böylece öteki bilim dallarıyla da iletişim içinde bir eser ortaya çıkıyor; kentlerin sessiz sakin yok olan o ahşap binalarını ve diğer tarihi yapılarını irdelerken sosyoloji, psikoloji ve felsefe gibi insan bilimlerinden de yararlanıyor. Yaşam alanlarını betimledikten sonra da kentlerdeki bu tükenmişliğe ve yok edilişe çareler arıyor, neler yapılması gerektiğini sorguluyor.”
-Prof.Dr. Sakine Eruz
“Sanat eserleri, bir toplumun geçmiş yaşamı boyunca oluşturduğu kültürün somut yansımalarıdır. Mimarlık ise sanatsal faaliyetler içerisinde kültürel birikimin en fazla somutlaştığı, vücut bulduğu alan olarak tanımlanır. Bir resim veya bir heykel sınırlı sayıda kişiye ulaşabilir. Oysa mimarlık ürünleri toplumun her kesimine, her bireyine ulaşabilir; herkes tarafından algılanabilir ve deneyimlenebilir.
Mimarlık salt tekil yapı üretiminden ibaret değildir. Farklı işlevlere sahip yapılar sokak, bahçe, meydan gibi boşluklar aracılığıyla bir araya gelerek yerleşimi-kenti oluşturur. Dolayısıyla kent, insana ait her şeyin, “kültür”ün tüm boyutlarıyla en yaygın biçimde algılanabildiği yerdir. Çok katmanlılık ve çeşitlilik hemen her kentte bulunur. Söz konusu çeşitliliğin mutlaka yaşatılması ve sürdürülmesi gerekir.
Bu bağlamda, Dr. Nurderen Özbek, Geçmişten Geleceğe Yaşam Dünyaları ve Mekânlar adlı kitabında “koruma” kavramının sadece fiziksel yapıları, mekânları ve üretimleri korumak anlamı taşımadığını, yaşam verilerinin de korunması gerektiğini dile getiriyor. Özbek, “Yapı-yaşam birlikteliği, yaşam boyutunun belgelenmesi ve kentsel hafızanın her boyutuyla korunması” kavramlarını ele aldığı kitapta, mimari-kültürel mirasın sadece somut yapılardan ibaret olmadığını, görünenin arkasında soyut değerler bulunduğunu, bu tür araştırmalar için belki de en uygun kentlerden biri olan Kastamonu’yu laboratuvar olarak kullanarak başarılı bir şekilde ortaya koyuyor. “
Prof.Dr. Kutgün Eyüpgiller
İÇİNDEKİLER
06 Önsöz
08 Sunuş
10 Yazar Önsözü
12 Giriş
18 Sürdürülebilirlikte Ev ve Yaşam Değerleri
20 Yerleşme Kurgusunda Yaşantı İzleri
22 İnsan Varlığı
23 Hafıza
25 Kültür
27 Yaşantı Bağlamında Anadolu Konut Yerleşmeleri
27 Kültürel Katmanlaşma ve Yerleşme Olgusu
32 Yaşamsal Dönüşümün Konut Yerleşmelerine Etkisi ve Yeni Yerleşme Arayışları
40 Kent Konut Yerleşmelerinin Sürdürülebilirliğini Sağlamak Amacıyla Yapılan Çalışmalar
41 Kavramsal/Kuramsal Yaklaşımlar
41 Koruma Yaklaşımları
42 Sürdürülebilirlik Yaklaşımları
44 Geleneksel Konut Yerleşmelerinin Sürdürülebilirliği / Korunması Bağlamında Uygulanan Yöntemler
47 Sivil Mimariyi ve Sivil Yaşamı Oluşturan İnsan Varlığına Ait Değerlerin Yaşatılmasıyla İlgili Yasal Düzenlemeler
47 Uluslararası Örgütlenmeler ve Tüzükler
49 Türkiye’de Uygulanan Kanunlar, Örgütlenmeler ve Yapılan Çalışmalar
50 Yaşam Değerlerini Özgün Dokusuyla Sürdürebilen Kent Örnekleri
50 Bath, İngiltere
54 Asmara, Eritre
60 Bolonya, İtalya
68 “Yaşam Dünyası” Kavramına Dayalı Bir Yöntem ve Konut Yerleşmeleri
74 Sokak
76 Bahçe
78 Ev
80 Yöntemin Kastamonu Örneği Üzerinden Değerlendirilmesi
82 Kastamonu
92 Kentin Konut Yerleşmelerinin Kurgusuna Etki Eden Unsurlar
94 Zaman Perspektifinden Kastamonu
102 Sosyal Yapı
110 Yönetsel Kararlar
115 Kentte Yapılan Koruma Çalışmaları
120 Kastamonu Geleneksel Konut Yerleşmelerinin Dört Sokak Üzerinden Analizi
125 Saray Cami Sokak-Yıldırım Sokak-İzbe Sokak Hattı
145 Kırkçeşme Caddesi
160 Baba Sokak
177 Kuleli Sokak
188 Bulgular
193 Kastamonu Sürdürülebilirlik Analizi Sonucu ve Öneriler
- Açıklama
YEM Yayın’ın, Dr. Nurderen Özbek’in, mimarlığı “insan varlığının izlerini, değerlerini, toplumsal ve kültürel hafızasını yansıtan; insanı geçmişi, anıları ve geleceğiyle de kuşatan bir olgu” olarak ele aldığı Geçmişten Geleceğe Yaşam Dünyaları ve Mekânlar – Kastamonu Deneyimi adlı kitabı çıktı.
Sokakları, bahçeleri ve evleriyle yerleşme dokusunun oluşumundaki gündelik yaşantı izlerinin etkisini adım adım ortaya çıkaran çalışmasında, dokuyu fiziksel bir kabuk olarak korumak yerine geçmişin izlerini taşıyan ancak günümüzün yaşantısına engel olmayan bir sürdürülebilirlik için ana hatları çizmeyi hedefleyen Nurderen Özbek süreci şöyle tanımlıyor:
“Doğduğum kent Kastamonu’yu farklı bir açıdan keşfetmek için çıktığım bu yolda, geleneksel dokudaki yok olmaların bende yarattığı duyguların sadece “sokak-bahçe-ev”e ait fiziksel yapının kaybına bağlı olamayacağı, aslında onların içindeki yaşantıların dokuyu şekillendirdiği ve sıradan olmaktan çıkardığı gerçeği beni insan varlığı, hafıza ve kültüre yöneltti. Farklı toplumların, toplulukların, bireylerin kendine özgü bilinç yapıları ve değerleriyle biçimlendirdikleri yaşam çevreleri, dokuyu oluşturan farklı katmanları, çeşitliliği ve bu çeşitlilikteki uyumu ortaya koydu; sözlü tarih çalışmaları sırasındaki değerli sohbetler kentin kaybolmaya yüz tutan hafızasını yeniden canlandırdı, kent dokusundaki değişimi gözler önüne serdi. Bir yandan yaşantı boyutuyla kenti deneyimlerken diğer yandan uzak ve yakın farklı mesafe gözlemleriyle yerleşme dokusunu algılamak, yere özel karakteristik öğeleri belirlemeyi sağladı.”
Çalışmayı başlangıç aşamasından itibaren yakından bilen ve izleyen, Türkiye mimarlık eğitiminin duayen isimlerinin kitaba ilişkin görüşleri şöyle:
“….. Bir yere müdahale, aynı zamanda insana, oluşmuş yaşamlara, anılara, kimi birikimlere de müdahale anlamına gelmekte. Bu da göstermekte ki bugünün mimarlığının konuşmaları artık mimarlığın nesnesi ile sınırlı kalamamaktadır. Mimarlığı yere olduğu kadar insana ve yaşantılara içkin olarak kavramsallaştırarak çözümlemek esastır. Böylesi bir bilginin inşasına acilen ihtiyacımız var. Mimarlığın mevcut bilgisinde olmayan türden bir ucu açıklık ve kendiliğindenlik, sonsuza kadar var olmak ve zamanı durdurmuş olmak yerine var olmak-sürdürmek-belki de yok olmak, yaşamla birlikte değişmek boyutlarını içeren bir bilginin mimarlığın mevcut bilgisine katkıda bulunabileceği açık.
Nurderen Özbek, bu anlamda çok değerli bir araştırmanın peşinden gitmiştir ancak bu çok da zorlu bir yoldur. Ne yapılacağının reçetesini aramaktan çok, elimizdeki değerlere nasıl yaklaşmak gerektiğinin arayışıdır. Aceleci ve rant odaklı olmayan, sabırlı, özenli, zamana yayılan farklı yaşantıların mekânı nasıl kurduğunu bilen yeni arayışların kapısını aralamak açısından önemli bir çalışmadır.”
-Prof.Dr. Belkıs Uluoğlu
“Çok sayıda çizim ve fotoğraf kullanılarak konunun görselleştirildiği eserde, dünyanın farklı tarihi kentlerinden örnekler veriliyor, aynı zamanda Anadolu’nun Antik Dönem’den günümüze uzanan yerleşme örnekleri üzerinde duruluyor. Ardından yüzünü Kastamonu’ya dönen çalışmada, tarihi binlerce yıla uzanan bu kent, çizimler ve resimler eşliğinde kapsamlı bir şekilde canlandırılıyor. Yazar, üslubuna gerek gördükçe edebiyatı da dahil ediyor, böylece öteki bilim dallarıyla da iletişim içinde bir eser ortaya çıkıyor; kentlerin sessiz sakin yok olan o ahşap binalarını ve diğer tarihi yapılarını irdelerken sosyoloji, psikoloji ve felsefe gibi insan bilimlerinden de yararlanıyor. Yaşam alanlarını betimledikten sonra da kentlerdeki bu tükenmişliğe ve yok edilişe çareler arıyor, neler yapılması gerektiğini sorguluyor.”
-Prof.Dr. Sakine Eruz
“Sanat eserleri, bir toplumun geçmiş yaşamı boyunca oluşturduğu kültürün somut yansımalarıdır. Mimarlık ise sanatsal faaliyetler içerisinde kültürel birikimin en fazla somutlaştığı, vücut bulduğu alan olarak tanımlanır. Bir resim veya bir heykel sınırlı sayıda kişiye ulaşabilir. Oysa mimarlık ürünleri toplumun her kesimine, her bireyine ulaşabilir; herkes tarafından algılanabilir ve deneyimlenebilir.
Mimarlık salt tekil yapı üretiminden ibaret değildir. Farklı işlevlere sahip yapılar sokak, bahçe, meydan gibi boşluklar aracılığıyla bir araya gelerek yerleşimi-kenti oluşturur. Dolayısıyla kent, insana ait her şeyin, “kültür”ün tüm boyutlarıyla en yaygın biçimde algılanabildiği yerdir. Çok katmanlılık ve çeşitlilik hemen her kentte bulunur. Söz konusu çeşitliliğin mutlaka yaşatılması ve sürdürülmesi gerekir.
Bu bağlamda, Dr. Nurderen Özbek, Geçmişten Geleceğe Yaşam Dünyaları ve Mekânlar adlı kitabında “koruma” kavramının sadece fiziksel yapıları, mekânları ve üretimleri korumak anlamı taşımadığını, yaşam verilerinin de korunması gerektiğini dile getiriyor. Özbek, “Yapı-yaşam birlikteliği, yaşam boyutunun belgelenmesi ve kentsel hafızanın her boyutuyla korunması” kavramlarını ele aldığı kitapta, mimari-kültürel mirasın sadece somut yapılardan ibaret olmadığını, görünenin arkasında soyut değerler bulunduğunu, bu tür araştırmalar için belki de en uygun kentlerden biri olan Kastamonu’yu laboratuvar olarak kullanarak başarılı bir şekilde ortaya koyuyor. “
Prof.Dr. Kutgün Eyüpgiller
İÇİNDEKİLER
06 Önsöz
08 Sunuş
10 Yazar Önsözü
12 Giriş
18 Sürdürülebilirlikte Ev ve Yaşam Değerleri
20 Yerleşme Kurgusunda Yaşantı İzleri
22 İnsan Varlığı
23 Hafıza
25 Kültür
27 Yaşantı Bağlamında Anadolu Konut Yerleşmeleri
27 Kültürel Katmanlaşma ve Yerleşme Olgusu
32 Yaşamsal Dönüşümün Konut Yerleşmelerine Etkisi ve Yeni Yerleşme Arayışları
40 Kent Konut Yerleşmelerinin Sürdürülebilirliğini Sağlamak Amacıyla Yapılan Çalışmalar
41 Kavramsal/Kuramsal Yaklaşımlar
41 Koruma Yaklaşımları
42 Sürdürülebilirlik Yaklaşımları
44 Geleneksel Konut Yerleşmelerinin Sürdürülebilirliği / Korunması Bağlamında Uygulanan Yöntemler
47 Sivil Mimariyi ve Sivil Yaşamı Oluşturan İnsan Varlığına Ait Değerlerin Yaşatılmasıyla İlgili Yasal Düzenlemeler
47 Uluslararası Örgütlenmeler ve Tüzükler
49 Türkiye’de Uygulanan Kanunlar, Örgütlenmeler ve Yapılan Çalışmalar
50 Yaşam Değerlerini Özgün Dokusuyla Sürdürebilen Kent Örnekleri
50 Bath, İngiltere
54 Asmara, Eritre
60 Bolonya, İtalya
68 “Yaşam Dünyası” Kavramına Dayalı Bir Yöntem ve Konut Yerleşmeleri
74 Sokak
76 Bahçe
78 Ev
80 Yöntemin Kastamonu Örneği Üzerinden Değerlendirilmesi
82 Kastamonu
92 Kentin Konut Yerleşmelerinin Kurgusuna Etki Eden Unsurlar
94 Zaman Perspektifinden Kastamonu
102 Sosyal Yapı
110 Yönetsel Kararlar
115 Kentte Yapılan Koruma Çalışmaları
120 Kastamonu Geleneksel Konut Yerleşmelerinin Dört Sokak Üzerinden Analizi
125 Saray Cami Sokak-Yıldırım Sokak-İzbe Sokak Hattı
145 Kırkçeşme Caddesi
160 Baba Sokak
177 Kuleli Sokak
188 Bulgular
193 Kastamonu Sürdürülebilirlik Analizi Sonucu ve ÖnerilerStok Kodu:9786058043473Boyut:16,5 X 24Sayfa Sayısı:224Basım Tarihi:25.10.2019Kapak Türü:Karton kapak
- Taksit Seçenekleri
- PaytrTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim85,0085,00245,3590,70330,8692,57423,6594,61519,3596,73616,4698,77
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.