CİNSEL SUÇLARDANEDEN BERAAT KARARI VERİLMELİ

'Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar' 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap Altıncı Bölümünde düzenlenmiştir. Buna göre; TCK m. 102 hükmünde cinsel saldırı suçu, TCK m. 103 hükmünde, çocukların cinsel istismarı suçu, TCK m. 104 hükmünde Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu, TCK m. 105 hükmünde ise cinsel taciz suçu tanımlanmıştır.

Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda delillerin değerlendirilmesi yöntemi diğer suçlara nazaran farklılık göstermektedir. Bu suçlarda mağdurun beyanı önemli bir delildir. Mağdurun beyanının güvenilirliği test edilerek deliller değerlendirilmektedir.

Cinsel dokunulmazlığa yönelik suçun sübutu ve suçun nitelendirilmesine ilişkin değerlendirme yapılırken aşağıda belirtilen unsurların dikkate alınması gerekir:

Olayın intikal şekli tespit edilmelidir. Olayın ilk defa kiminle ve ne zaman paylaşıldığı, paylaşıldığı anda mağdurun fiziksel ve ruhsal durumu, soruşturma makamlarına nasıl ve olaydan ne kadar süre sonra intikal ettirildiği gibi hususlar araştırılmalıdır.

Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, tanık beyanları önemli bir delil gurubunu oluşturmaktadır. Tanık beyanlarının sanığın savunmalarını veya müştekinin beyanlarını doğrulayıp doğrulmadığı belirlenmelidir. Burada tanığın davanın tarafları ile arasında husumet olup olmadığı hususu tespit edilmeli husumet bulunması halinde tanığın beyanına itibar edilmemelidir.

Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, sanık savunması önemlidir. Sanığın inkâra yönelik savunmasının aksine gösteren deliller elde edilmedikçe mahkûmiyet hükmü kurulmamalıdır. Burada müştekinin soyut beyanları başka delillerle desteklenmiyorsa beraat kararı verilmelidir.

Mağdur beyanlarının istikrarlı ve olaya ilişkin anlatımlarda tutarlı olup olmadığı mutlaka tespit edilmelidir. Bu şekildeki beyanların inandırıcılığı yüksektir. Özellikle mağdurun beyanlarının cinsel eylemlerin zamanı ve şekli konusunda ayrıntı içerip içermediği gibi hususlar da delillerin değerlendirilmesinde dikkate alınmalıdır.

Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, mağdur ve fail beyanlarının hayatın olağan akışına uygun olup olmadığı hususu delillerin değerlendirilmesinde özellikle dikkate alınmaktadır. Hayatın olağan akışına aykırı beyanlara itibar edilmemesi gerekir.

Eylem sırasında ve sonrasında fail ile mağdur arasında yaşanan olaylar, mağdur ile failin iletişim içinde olup olmadığı gibi hususlar hep birlikte dikkate alınarak delillerin değerlendirilmesi gerekir.

Bu çalışmada cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar açısından neden beraat kararı verilmesi gerektiği hususu inceleme konusu yapılmıştır. Bilindiği üzere bu tür suçlarda güvenilirliği test edilen müştekinin beyanına dayanılarak mahkûmiyet kararı verilebilmektedir. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar kapsamındaki suçlarda neden beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin örnek olaylarla beraat gerekçeleri açıklanmaya çalışılmıştır.

Bu çalışmada öncelikle cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda delillerin değerlendirilmesi ve ispat yöntemi ile ilgili konular açıklanmıştır. Daha sonra sırasıyla cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar açısından neden beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin hususlar inceleme konusu yapılmıştır.