Ağustos Başağı

Usta yazar Sevinç Çokum'dan bir Kurtuluş Savaşı romanı. Ağustos Başağı 'Ağustos'ta verilen ölüm kalım savaşının sembolü. Romanın mekânı, OsmanlI'nın kuruluş toprağı Söğüt. Karakterlerse karton olmayan, sığlıktan uzak ve derinlikli kişiler: Yusuf, Esma, Kayalı Süleyman, Nafiz Bey, Selim ve dönemi yansıtan zengin karakter çeşitliliği. Cumhuriyet'in kuruluş tomurcuklarını, sırf yazılı belgelerle değil, o coğrafyada yaşamış Ali amca, Memiş dayı gibi gerçek kişilerden bizzat dinledikleriyle hikâye ediyor Çokum. Yabancısı olduğu bir coğrafya üzerine konuşmuyor anlatıcı; bildiği, tecrübe ettiği, toprağını gördüğü bir yerden sesleniyor.
Savaşta kadınların rolünü de ihmal etmeyen Çokum, yer yer kullandığı türkülerle, diyaloglarla, aktardığı halk yaşantılarıyla dönemin atmosferini capcanlı duyuruyor.
Söğüt mavi mor tepelerin ardındadır. Zaferi kazansınlar, yorgun atlarıyla koşacaklar Söğüt'e... Gece bütün Söğüt fenerlerle aydınlanacak. Çıralarla, meşalelerle dolaşacaklar. O harap, yanık Söğüt'te... Türkülerle, marşlarla... Hele şu dağlar aşılsın da... Köse Memiş o zaman yangında harap olmuş Çardaklı Kahveyi yeniden kurar. Gençler doluşurlar artık. "Anlat Osman ağabey..." derler. O da anlatır. Taa baştan... İnönü'nden, Sakarya'ya, Sakarya'dan şimdiye olanları... Öbürleri de anlatırlar. Öbürleri... Onlardan kimler sağ kaldıysa... Köse Memiş çayları getirir...
- Açıklama
Usta yazar Sevinç Çokum'dan bir Kurtuluş Savaşı romanı. Ağustos Başağı 'Ağustos'ta verilen ölüm kalım savaşının sembolü. Romanın mekânı, OsmanlI'nın kuruluş toprağı Söğüt. Karakterlerse karton olmayan, sığlıktan uzak ve derinlikli kişiler: Yusuf, Esma, Kayalı Süleyman, Nafiz Bey, Selim ve dönemi yansıtan zengin karakter çeşitliliği. Cumhuriyet'in kuruluş tomurcuklarını, sırf yazılı belgelerle değil, o coğrafyada yaşamış Ali amca, Memiş dayı gibi gerçek kişilerden bizzat dinledikleriyle hikâye ediyor Çokum. Yabancısı olduğu bir coğrafya üzerine konuşmuyor anlatıcı; bildiği, tecrübe ettiği, toprağını gördüğü bir yerden sesleniyor.
Savaşta kadınların rolünü de ihmal etmeyen Çokum, yer yer kullandığı türkülerle, diyaloglarla, aktardığı halk yaşantılarıyla dönemin atmosferini capcanlı duyuruyor.
Söğüt mavi mor tepelerin ardındadır. Zaferi kazansınlar, yorgun atlarıyla koşacaklar Söğüt'e... Gece bütün Söğüt fenerlerle aydınlanacak. Çıralarla, meşalelerle dolaşacaklar. O harap, yanık Söğüt'te... Türkülerle, marşlarla... Hele şu dağlar aşılsın da... Köse Memiş o zaman yangında harap olmuş Çardaklı Kahveyi yeniden kurar. Gençler doluşurlar artık. "Anlat Osman ağabey..." derler. O da anlatır. Taa baştan... İnönü'nden, Sakarya'ya, Sakarya'dan şimdiye olanları... Öbürleri de anlatırlar. Öbürleri... Onlardan kimler sağ kaldıysa... Köse Memiş çayları getirir...
Stok Kodu:9786054322657Boyut:13.50x19.50Sayfa Sayısı:420Basım Yeri:İstanbulBaskı:7Basım Tarihi:2014-10Kapak Türü:CiltsizKağıt Türü:2. HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.